Dört Neslin Sanat Varisi: Ahmet Merey
Ahmet Merey, ailesinden gelen resim mirasına sahip çıktı ve onu daha da zenginleştirdi, bugün eşi İpek Merey'le beraber günümüzün en önemli koleksiyoncuları arasında gösteriliyorlar.
DÖRT NESLİN
SANAT VARİSİ:
AHMET
MEREY
AHMET MEREY, AİLESİNDEN GELEN RESİM MİRASINA SAHİP ÇIKTI VE ONU DAHA DA ZENGİNLEŞTİRDİ, BUGÜN EŞİ İPEK MEREY'LE BERABER GÜNÜMÜZÜN EN ÖNEMLİ KOLLEKSİYONCULARI ARASINDA GÖSTERİLİYORLAR.
Kişisel koleksiyonunuza nasıl başladınız?
Ben resim toplayan bir ailenin dördüncü nesliyim. Ailem 19. yüzyıl sonunda resim toplamaya başlamış. Ondan sonraki nesilde yine tablo alanlar veya kendi portrelerini yaptıranlar, sanat dergisi çıkaranlar, galeri açanlar, resim yapanlar var... 1978 yılında evlenirken eve aldığımız ilk şeylerden biri, bir tablo olmuştu. O da Mehmet Pesen'in bir tablosuydu ve o zamanın parasıyla 10 bin liraya almıştık; aynı dönemlerde bir buzdolabı 20 bin lira ediyordu. Ailenin eski dönemden kalma tabloların; Abdülmecit Efendi, Hüseyin Zekai Paşa, Halil Paşa gibi dönem ressamlarının eserlerini ekledik. Daha sonra çağdaşlarımızdan figüratif resimler almaya başladık. Dolayısıyla koleksiyonun geneli tuval üzeri yağlı boya ve figüratif resimlerden oluşuyor. Bugün çok popüler olsa da modern tarzda resimler hemen hemen hiç yok. Benim bir de özel konulı koleksiyonlara merakım var ve bunlardan biri de portre. Koleksiyonumc neredeyse 300 parçadan fazla portre var. Mesela bir seferinde, Nazım Hikmet Vakfı'nm özel konulu bir sergisinde 33 adet eser sergileniyordu ve ben bütün sergiyi aldım. Özellikle ilgilendiğim diğer bir alansa Pero tabloları. Benim annemin adı Pero'dur. Pero, Roma mitolojisinde bir kız figürü. Babası hapse düşüyor ve onun açlıktan ölmemesi için her gün gidip onu kendi sütüyle besliyor. Bu miti, sanat tarihinde birçok sanatçı işlemiş, bunlardan en tanınanı ise Saint Petersburg'ta, Herrmitas Müzesi'nde bulunan Rubens'in 'Cimon ve Pero' adlı eseri. Ben şimdi sanatçılardan rica ediyorum, isteyenler bana Pero tablosu yapıyor. Onlara bir zaman ya da mekân kısıtlaması vermiyorum, sonuçta kendi imzalarım atacakları için diledikleri gibi çalışabilsinler istiyorum. Şimdiye kadar 37 adet Pero tablom oldu ve bunların içinde çağdaş tarzda çalışan kişilerin eserlerinin yanı sır; fotoğraflar ve videolar da var.
Koleksiyonunuzu nerede muhafaza ediyorsunuz?
İki adet depom var, orada duruyorlar. Fakat biraz zor oluyor çünkü yaklaşık 800 adet tablom var. Eskiden daha büyük bir evde oturuyorduk, orada hepsini saklayabiliyordum. Şimdi bu iki depoyu kullanıyorum.
Belki cevap vermesi biraz zor bir soru olacak ama koleksiyonunuz içinde sizin için manevi değeri diğerlerine nazaran daha fazla olan tablolar var mı?
İbrahim Çallı ile ailemin, dedemin özel bir ilişkisi var. Dedem, Çallı'ya kendisi ile eşinin portresini yaptırıyor. Bir de tabii ki Cumhuriyet sonrası dönemde dini ve siyasi baskılar kalkınca toplum rahatlıyor ve ibrahim Çallı'nm dönemi daha rahat resim yapmaya başlıyor. Figüratif resimler çıkmaya başlıyor. Çallı'nın 'Plajdaki Kadınlar' ve 'Adadaki İki Hemşire' tabloları anneannem ve kardeşleri şeklinde düşünülerek yaptırılmış resimler. Yine Çallı'nm Cumhuriyet'ten sonra verilen ilk baloları anlatan 'Balo Sahnesi' tablosu var. Bunların 70-80 senedir aileye ait olması ve bazılarının ailemi betimliyor olması, bu tabloları diğerlerinden manevi açıdan daha değerli kılıyor.
Sanat eserlerinin son dönemlerde yatırım aracı olarak görülmeye başlanması konusunda siz ne düşünüyorsunuz? Sizce sanat eseri almak yatırım mıdır, yoksa bir zevk midir?
Bu obsesif bir merak sanıyorum. Bir sanat eserine para verdiğiniz zaman en azından o paranın değerini korumasını muhakkak ki istiyorsunuz. Bunu spekülatif amaçlarla yapanlar da var tabii. Benim için bu bir merak, bir zevk. Parasal değer ikinci planda. Daha çok genç sanatçıların eserlerini alıyorum. Daha sonra bu genç sanatçıların ileride neler yapabileceğini görebilmek ve gelişimlerine tanık olmak enteresan oluyor.
Sanatla olan tek ilginiz koleksiyoncıdıık mu?
Kendim de resim yapıyorum, ilk sergim Nisan ayında açıldı. Konusu dağlardı. Ben amatör bir dağcıyım ve her fırsatta dağlara çıkıyorum. Bu resimlerim yıllardır aklımda olan dağların bir şekilde tuvale yansıtılmasıydı. Resim yapmaktan da çok büyük keyif alıyorum.
The heir to four generations of art:
Ahmet Merey
Ahmet Merey's family started collecting paintings at the end of the 19th century. Merey continues the family tradition. Today, he and his wife, Ipek Merey, are among the most prominent collectors in the country. As a matter of fact, the fir thing they purchased for their home when they were getting married in 1978 was a painting. Most of the Merey collection consists of oil-paintings on canvas and figurative paintings. One of the specific collection styles that Ahmet Merey is mostly interested in include portraits. Another area in which the collector is especially interested in is paintings of Pero, the figure of Roman mythology tha carries his mother's name. Merey devotes most of his time to art, and he also does paintings himself.